6 Ağustos 2010

saçmalayışlar.

yaşamak şakaya gelmez, demiş şair. büyük ciddiyetle yaşayacaksın, demiş. belki de şair yanılmıştır... ya aslında tüm bu olanlar şakaysa ve bizler aslında kendimizi fazla kaptırmışsak? yaşamak aslında aptal bir rüyaysa? belki de rüya sandığımız şeyler gerçektir, kim bilir. belki de aslında öldü sandıklarımız değildir de bizizdir ölü olan. mezar burasıdır belki de. cennet, cehennem burasıdır. aslında birilerini içeriye kilitliyorken yanlışlıkla kendimizi içeriye kilitlemiş olamaz mıyız? belki de sen yoksundur. bu tamamen benim hayal ürünümdür. belki de hepimiz şizofrenin önde gideniyizdir de normal olan şizofrenlerdir.

birileri bizimle oyun oynuyor bizse bu oyunu ciddiye alıyoruzdur. öyleyse 5 yaşındaki çocuktan farkımız yok. öyleyse hepimiz eşitiz. ama bu mümkün değil. insanların eşitliği diye bir durum olmadı, olmayacak. hepimiz biliyoruz ki, eşit değiliz. 5 yaşındaki çocukla 350 kilo bir adam eşit değildir. sünnet edilmemiş bir hristiyanla müebbet hapis yatan mahkum eşit değildir. bir kadınla bir erkek eşit değildir. öyleyse şizofren değiliz. öyleyse benim bütün bu yazdıklarım saçmalıktan öte geçemez. peh.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

idea bir şeyi o şey yapan şeydir. vallahi.